13 January 2017

BÖLÜM 4: PURE, BRILLANT, DEAD: SCOTLAND/GLASGOW



Kendimi orada 4 haftalık kısa bir zamanda geliştirdiğimi hissediyorum. Bu kursun sayesinde yurtdışı seyahatine olan korkum ve önyargım yıkıldı. Bu deneyimim sayesinde tekrar Glasgow’a ve başka ülkelere gidip hem ziyaret etme hem de İngilizce pratiğimi geliştirme isteğimi arttırdı. 

Küçük yaşımda ailecek Avustralya’dan Türkiye’ye gelmiştik. Bu kurs ve deneyim, benim tekrar geldiğim yere gitmem için cesaretlenmemi ve yurtdışına kesinlikle gitme kanısına varmamı sağladı. Böyle bir deneyimi yaşama fırsatım olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum. 

Açıkçası kazanmış olduğum bu bursun daha uzun süreli olmasını çok isterdim. Çünkü dönüşümde Türkiye’ye dönmeyi hiç arzulamıyordum. Ama yine de bana bu deneyimi yaşattığı için başta benden desteklerini esirgemeyen ve beni sürekli cesaretlendiren annem Necla B. Özgüçlü’ye, babam İbrahim H. Özgüçlü’ye ve ağabeyim Mustafa K. Özgüçlü’ye teşekkürü kendime bir borç bilirim. Ayrıca bana bu eşsiz deneyimi yaşatan British Council ailesine ve benimle sürekli iletişim içerisinde olan Hande Diker Hanım’a, Live Language Glasgow ailesine özellikle okul yöneticisi Julie Mitchell, Sosyal Programlar sorumlusu Katinka Csizmadi’ye ve öğrenci işlerinden Nilay Balkan’a çok teşekkür ediyorum. Umarım en kısa zamanda tekrar böyle bir eşsiz deneyimi yaşama fırsatı bulurum.

BÖLÜM 3: PURE, BRILLANT, DEAD... "SCOTLAND/GLASGOW"


Kendimi oranın marketlerine attım ve değişik ürünler satın alarak orayı adeta tanımaya çalıştım. Akşam olduğunda kalacağım yere geldim ve bana tahsis edilen odamda hemen ilk günkü deneyimlerimi ailemle paylaşmıştım. Ancak hava bir türlü kararmak bilmiyordu saat gece 22:30 olduğunda hava yeni kararıyordu ve ben bunu şaşkınlıkla karşılamıştım fakat sonradan araştırdım ki bunun burada normal bir durum olduğunu öğrendim ve bu gerçekten hoşuma gitmişti. Çünkü günler burada daha uzundu ve yaşayacağım çok deneyim vardı. 

Her gün okul ders saati bittiğinde, Glasgow’un müzeleri, parkları, alış veriş merkezlerini ve o kalabalığı bitmek bilmeyen çarşılarını geziyordum. Okul ’un belirli günlerde düzenlemiş olduğu sosyal program aktivitelerine katılıyordum. Eğitimin burada hiç bu kadar eğlenceli olduğunu düşünmemiştim. Okul adeta bir eğitim için gerekli olan her şeyi ayarlamıştı. Öğrenciler hiç sıkılmıyor sabah dersler eğlenceli bir şekilde geçip, öğleden sonrada çeşitli etkinlik ve aktivitelere katılıyorduk. 

Devamı dördüncü (son) bölümde...

BÖLÜM 2: PURE, BRILLANT, DEAD... "SCOTLAND/GLASGOW"



Üniversite son sınıf öğrenicisi olduğum için kursa yaz döneminde katılabileceğimi ilettim. Hemen gerekli olan pasaport işlemlerini halletmek için Ankara’ya gittim ve Avustralya vatandaşı olduğum için de Avustralya pasaportumu yenilettim. Üniversitemden mezun olduktan sonra aslında bu benim için bir mezuniyet hediyesi durumunu taşıyordu.  


Hemen bu macerayı yaşamak için gün saydım ve 21 Temmuz tarihinde Glasgow’da yaşayacağım macera için ilk adımımı atmış oldum. Aklımda hep orayı hayal ediyordum ve yaklaşık 4 saat 30 dk sonra başkent Edinburgh’a vardım ve oradan otobüs vasıtası aracılığıyla Glasgow’a geçtim. Oraya vardığımda Live Language/Glasgow okulunun beni yönlendirmiş olduğu kişiyle irtibata geçerek kalacağım yere geçtim. Kendimi hala yurtdışında olduğuma inandıramamıştım ama gerçekten de Glasgow’daydım. 


Ertesi sabah okuluma gittim ve oradaki personellerle tanışıp ve seviyemin belirlenmesi için sözlü bir mülakattan geçerek, sınıfıma gittim. İlk gün tanışma şeklinde geçti ve ders saati biter bitmez kendimi Glasgow’un o muhteşem sokaklarına attım ve bir keşifçi gibi Glasgow’ keşfetmek için kendimi adadım. 


İlk başta çekimser davranıyordum çünkü henüz şehirle ilk tanışmamdı ama kendimi öyle bir kaptırdım ki bu 4 haftalık süre içinde Glasgow şehrinin belirli kısımlarını keşfettim sayılır. 


Devamı üçüncü Bölümde...

BÖLÜM 1: PURE, BRILLANT, DEAD... "SCOTLAND/GLASGOW"



Sizlere 4 yazı dizini olacak şekilde oluşturduğum bu blog yazımda, 21.07.2014 tarihinde gerçekleştirdiğim “British Council” aracılığıyla İskoçya’da 4 haftalık burslu olarak kazandığım dil eğitim kursunda yaşadığım o güzel ve inanılmaz deneyimlerimi paylaşacağım. Birinci bölümde öncelikle bu kursu nasıl kazandığımın sorusuna cevap vereceğim. Günümüzde artık neredeyse internet ile uğraşmayan insan sayısı çok azdır. Bende teknolojinin son düzeyde olduğu ve sosyal medya çağı olarak adlandırılan bu dönemde çeşitli sosyal medyalara üye olmuş durumdayım.

Bir gün bu sosyal medya aracılığıyla British Council’in yurtdışında burslu dil eğitimi konusunda bir yarışma düzenlendiği gözüme ilişti ve hiç umudum olmayarak bu yarışmaya katıldım. Belirli bir süre sonunda yarışmanın sonuçları açıklanmıştı ancak benim bu durumdan haberim yoktu ve yine bir gün tam uyumaya hazırlanırken mail listemi kontrol ediyordum. 

British Council’den bir mail geldiğini fark ettim ve bu mail ’de bana ödüllü kazanan talihlilerden biri olduğuma dair bir bilgilendirme maili idi. Önce bir şaşırdım daha sonra bana gelen bu maili ağabeyim M.Kubilay Özgüçlü’ye gönderdim. Çünkü uyku sersemi olabileceğimi düşünerek bu maili ağabeyime bir onaylatmak istedim. Ertesi sabah ağabeyim beni telefonla arayarak bunu nasıl başardığımı sordu ve ben bu mail’in gerçek olduğunu ve (Birleşik Krallık) İskoçya’nın Glasgow şehrinde 4 haftalık bir dil eğitimi alabileceğim için adeta mutluluktan havalara uçuyordum. 

Hemen bu mutlu haberi annem ve babamla da paylaşmak ve mutluluğuma onları da ortak etmek istedim. Daha sonra British Council’den Hande hanımla irtibata geçerek bilgilerimi paylaştım ve gerekli olan evrak işlemlerini öğrendim. 

Devamı ikinci bölümde...




07 January 2017

KAPADOKYA İSMİ NEREDEN GELMEKTEDİR?



Güzel Atlar Ülkesi: KAPADOKYA



"Kapadokya" kelimesi aslen Farsça bir kelimedir. Bizans ve Roma İmparatorluklarının latin alfabesini kullanmalarından dolayı Cappadocia ismi ile latincede ve hali hazırda bildiğiniz üzere Türkçe olarakta "KAPADOKYA" ismi kullanılmaktadır.


Farsça KATPA TUKA kelimelerinden gelen ingilizce literatürde CAPPADOCIA ve Türkçe olarak ta KAPADOKYA olarak günümüze kadar değişiklik göstermiş kelimenin manası GÜZEL ATLAR ÜLKESİ demektir.

ROMA imparatorluğu ve Farsların (Iran-Persler) birbirleriyle yaptıkları savaşlarda Farslar belirli dönemlerde şu anda Kapadokya olarak adlandırdığımız ve Nevşehir, Kayseri,Niğde,Aksaray ve Kırşehir bölgesini içerisine alan bölgeyi ele geçirmişler ve bu bölgeden çok güçlü ve iyi yetişmiş güzel at lara ganimet olarak sahip olmuşlardır. Ve güzel atlar dan dolayı bölgeye Güzel Atlar Ülkei manasına gelen "KATPATUKA" demişlerdir.

Bu isim ise daha önce belirttiğimiz gibi latincede Cappadocia ve Türkçe olarakta "Kapadokya" olarak şekillenmiştir.

Fotoğraf: Koray Ozguclu (2015)