Son zamanlarda ülkemizde turizm açısından yapılan bazı doğru çalışmalar ve antik kazılar ülkemizin ne kadar zengin bir altyapıya sahip olduğunu göstermektedir. Bu değerlerin turizme kazandırılması bir gezgin olarak beni mutlu ediyor ve eminim bu değerlerin gün yüzüne çıkarılması sizleri de mutlu ediyordur. Kültür ve Turizm Bakanlığının, Göbeklitepe için vermiş olduğu özverili çalışmalar sonuç buldu ve M.Ö. 12.000 yıllarına kadar dayanan ve hatta M.Ö. 8.000 yıllarına kadar dayandığına dair tahminlerinde ortaya konduğu bu açık hava müzesi hem insanlığın ilk yerleşim yeri hem de ilk tapınak olma özelliği yapılan çalışmalarla doğrulamıştır.
Şanlıurfa merkezine yaklaşık 20-25 km uzaklıkta bir alanda ancak görülmesi gereken yerlerden bir tanesidir. Gezinizi tur veya şahsi araçlarınız ile yapıyorsanız rahat bir şekilde navigasyonunuz ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Toplu taşıma imkanıları bu bölge için ne yazık ki tam olarak gelişememiş. Ancak zamanla toplu taşıma imkanlarının geliştirilmesini ve herkesin bu yeri görmesi gerektiğini tavsiye ederim.
Göbeklitepe'de yer alan yapıların ortak özelliği, T biçimindeki 10 – 12 dikilitaş yuvarlak planda dizilmiş, araları taş duvarla örülmüştür. Bu yapının merkezinde daha yüksek boyda iki dikilitaş karşılıklı olarak yerleştirilmiştir. Bu dikilitaşların çoğu üzerinde insan, el ve kol, çeşitli hayvan ve soyut semboller, kabartma ya da oyularak betimlenmiştir. Söz konusu motifler yer yer bir süsleme olamayacak kadar yoğun olarak kullanılmıştır. Bu kompozisyonun, bir öykü, bir anlatım ya da bir mesaj ifade ettiği düşünülmektedir. Hayvan motiflerinde boğa, yaban domuzu, tilki, yılan, yaban ördekleri ve akbaba en sık görülen motiflerdir. Tüm bu dikilitaşlar, stilize insan heykelleri olarak yorumlanmaktadır.
Özellikle Mitoloji ve İnsanlık tarihleriyle ilgileniyorsanız, burayı kesinllikle görmelisiniz. Yapım aşamasında olan bu alan ilk bölümünü gezebilirsiniz ancak diğer bölümlerde hala kazı ve inceleme çalışmaları yapıldığı için gezemiyorsunuz. İlk bölümü gezerken bile hayretler içerisinde yapıyı inceleyip, aklınızdaki soru işaretlerini gidermeye çalışıyorsunuz. İnsanlık tarihinde ilk kutsal tapınak olarak kullanılan bu alan, Ülkemizin toprakları altında insanlığın ilk yaşam belirtilerinin olduğunu yakınen şahit oluyorsunuz.
Giriş ücreti olarak Ekim ayının başında gelen zamla birlikte 30 TL olmuştur. Ancak daha önceki blog yazılarımda da bahsettiğim gibi müzekartı almanız siz gezginlerin avantajına olacaktır. Müze yaz saati (15 Nisan- 2 Ekim) kapsamında 08:00 - 19:00 saatleri arasında açıktır. Kış saatinde (3 Ekim - 14 Nisan) ise 08:00-17:00 saatleri arasında açıktır. Ortalama 2 saatinizi bu alana ayırmanız size fazlasıyla yeterli olacaktır. Ancak bu süreyi arttırmak veya azaltmak siz gezginlerin elindedir. Bol gezginli günler dilerim...
Adres: Dağeteği Mahallesi, 63290 Haliliye/Şanlıurfa
No comments:
Post a Comment